SÜKÛT-U HAYAL
SÜKÛT-U HAYAL
Değerli Hanımefendi;
Şu sefil ömrümde sizin gibi şuh bir hanımefendiye tesadüf etme şerefi beni oldukça mesut ediyor. Kürdili hicazkâr güzelliğiniz beni diyardan diyara sürüklüyor, nihayetinde mahcup bir çocuk gibi dizlerinizin dibine çöktürüyor. Bakışlarınız, edalarınız, işveleriniz, çalımlarınız çekip gitmenin asaletini yaşamama mâni oluyor. Varlığınız hayatımın en manidar sebebi iken sizsiz bir hayatı tahayyül etme gafletine düşemiyorum maalesef. Affedin.
Kalpten çıkan derin bir sözün başka bir kalbin en derinine girmesi ne kadar da müşkül oluyor. Aşkımızın müşkülatı samimiyetimizin ve hissiyatımızın yoğunluğundan, hakikatinden geliyor elbet. Asabiyetimi sükût-u hayale uğramış olmama verin ve affedici tebessümünüzü bana bahşedin lütfen.
Başkasının hikâyesinde mutlu olmaktansa kendi hikâyenizde mutsuz olmayı yeğlemenizi anlayabiliyorum. Keşke anlamasaydım ama anlayabiliyorum. Kırgın değilim bilakis size minnettarım. Benim gibi kendi kabuğunda yaşayan sefil bir adamı tekrar aynı kabuğun içine sokma cesaretini gösterdiğiniz ve bana haddimi bildirdiğiniz için size minnettarım. Ama bilirsiniz ki umut insanı yaşatan en nadide duygudur. Ve yine bilirsiniz ki kendi kabuğunda yaşayan insanların o kırılmaz kabuğu bizzat umudun en saf halidir.
Hüsn-ü cemalinizi gördüğüm bir günün evvelinde, Atlas Sineması'nda izlediğim bir filmde aktörün söylediklerini hatırlıyorum gecenin bu saatinde. Diyordu ki," Seninle ben denk değiliz. Ben sana olan tüm sevgimi kaybettiğimde denk olacağız ancak." Bizim halimizde bundan ibarettir. Ya siz beni bir gün tüm kalbinizle seveceksiniz ya da ben size olan tüm sevgimi bir gün kaybedeceğim. İşte o gün denk olacağız ve birbirimizi anlayacağız.
Sevgilerimle.
10 Mayıs 2021- Van Edremit


Yorumlar
Yorum Gönder